Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ifade özgürlüğü hakkında "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti demokratik toplumlarda olmazsa olmaz şartlardandır" açıklamasını yaptı.
Devletler iç hukuklarında bu özgürlüğü sağlamaya çalışırken uluslararası hukuk düzenlemelerinde de bu hakkın koruma altına alındığını bildiren Tunç, "Anayasamızın 25 ve 26’ıncı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10’uncu, BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 19’uncu Maddelerinde bu hakkın kullanılması ve hangi sınırlamalara tabi tutulacağı düzenlenmiştir" ifadesini kullandı.
Bakan Tunç, anayasada ve tüm uluslararası hukuk düzenlemelerinde ifade özgürlüğü konusuyla ilgili yer alan düzenlemeler hakkında şunları söyledi:
"Anayasamızda ve tüm uluslararası hukuk düzenlemelerinde, Herkesin , düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu, bu hürriyetin resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığı belirtilmekte, Bu hürriyetlerin kullanılmasının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabileceği belirtilmiştir."
Yılmaz Tunç, sosyal medya ve bazı basın yayın araçlarıyla başkalarının haklarına ve itibarına saygı sınırını aşan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturan, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişilerin TCK 216 gereğince cezalandırılacağı kanunun açık hükmü olduğunu hatırlattı. Tunç, Diamond Tema'nın tartışma programında söyledikleriyle ilgili şunları dile getirdi:
"Son zamanlarda bazı sosyal medya mecraları ile basın yayın organlarında peygamber efendimize yönelik İfade özgürlüğü sınırlarını aşan, karalayıcı ve çirkin ifadelerin kullanılması nedeniyle başlatılan adli soruşturmalardan rahatsız olanların yaptığı eleştiriler, haksız eleştirilerdir. Bu tür düşünce açıklamalarının suç olup olmadığını değerlendirecek olan soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılarımız, kovuşturma aşamasında da tarafsız ve bağımsız mahkemelerimizdir."
Hibya Haber Ajansı